BM, Gazze’de ‘acil insani ateşkes’ istedi, İsrail oralı bile olmadı. Aksine İsrail’in BM Daimî Temsilcisi bu kararıyla BM’nin meşruiyetini kaybettiğini söyledi… Bu pervasızlığı daha da ileri taşıyan İsrail Dışişleri Bakanı da BM Genel Kurulu’nda alınan kararla 120 ülkenin Gazze’de acil, kalıcı ve sürekli bir insani ateşkes çağrısında bulunmasıyla ilgili olarak “alçakça çağrı” ithamında bulundu…BM Genel Sekreteri Guterres’i de “Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz kalıyor” sözleri nedeniyle istifaya zorluyorlar.
Kafaların acayipliğine, hadsizliğe bak?
Çocuk, kadın demeden günlerdir masum sivilleri katlediyor, hastaneleri, okulları, cami, kilise, BM bayrağının bulunduğu yerleri dahi bombalamaktan çekinmiyorlar, ablukaya aldıkları bir avuç toprakta sıkışan milyonlarca insanı aç, susuz bırakıyorlar, utanmadan bir de meşruiyet lafını ağzına alıyorlar… Sen önce kendini sorgula… Ama bırak onu, yaptıklarını meşru, kendilerini de her şeyin üstünde sanıyorlar. Aslında bu hep böyleydi… İsrail şimdiye kadar her türlü şiddeti yapan, insan hakkı, uluslararası hukuk takmayan buna rağmen de cezalandırılmayan tek devlet maalesef. Yoksa onun yaptıklarını bir başkası, hele de dünyanın doğusundan bir ülke yapmış olsaydı şimdiye kadar çoktan dünyayı başına yıkarlardı. Ama söz konusu İsrail olduğunda başta ABD ve AB ülkelerinin desteğiyle o bir yana geri kalan dünyanın diğer tüm devletleri diğer yana. Nitekim şimdi de İsrail’in Gazze’deki katliamlarını önlemeye yönelik insanlık çağrılarına ABD’nin duruşu, tavrı ne? “İsrail için kırmızı çizgiler koymuyoruz. Onların güvenlik ihtiyaçlarını desteklemeye devam ediyoruz ve bu devam edecek. Bunun için de ABD uçak gemileri, generaller, askerler dahi gönderdik.” Bu ne demek? Sen bildiğini yap, vur, kır. Siviller ölürse de ölsün. Bunu Beyaz Saray sözcüsü “savaş acımasız çirkindir, siviller ölür “diye bizzat deklare etti de zaten…
* * *
Aslında bu ABD’nin, İsrail’e “beni örnek almaya devam et” demesi de aynı zamanda. Çünkü ABD’nin katliamlar ve soykırımlarla dolu kirli geçmişi herkesçe malum… Kızılderililerin ve köleleştirdiği Afrikalı insanların kanı üstüne kurulan ABD’nin soykırımcı tarihi bütün açıklığı ile orta yerde duruyor. İnsanlık tarihinin en büyük cinayetlerine sahne olan bir yer Amerika kıtası. 70 milyon Kızılderili kendi vatanlarında katledildi. Toplu cinayetler, üç beş dolar karşılığı Kızılderili avı, tehcir, öldürücü hastalık yayma dahil her türlü aşağılık yöntem uygulandı. İngilizler, Fransızların da bu katliam ve soykırımda payları var. Ve bugün ABD’de o toprakların asıl sahipleri Kızılderililer yok denecek kadar azlar… 40 milyona yakın Afrikalı köleleştirilerek Amerika kıtasına getirildi. Kızılderililer ve siyahilerin kanları üstüne kurulan Amerika, bugün de aynı vahşetlerini dünyanın tüm coğrafyalarında devam ettiriyor. Demokrasi, özgürlük diye ABD’nin ayak bastığı her coğrafya büyük trajediler yaşıyor. ABD’nin sicili Vietnam’dan Irak’a, Afganistan’dan Şili’ye katliamlarla dolu. Japonya, Kore, Küba, Panama, Guatemala, Nikaragua, Meksika, Filipinler, Libya, Suriye dünya üzerinde ABD’nin kanlı tarihinden nasibini almış durumda. Buna rağmen o ABD hiç utanmadan sıkılmadan dünyaya insan hakları dersleri vermeye kalkıyor, başkalarını soykırım yapmakla suçluyor bir yandan da…
* * *
Bu kanlı geçmiş ve sürekli yenileri eklenen kabarık sabıkasına bakıldığında da ABD’den İsrail’in katliamına karşı ne gibi bir kırmızı çizgi beklenebilir ki? Aralıksız bomba yağıyor masum sivillerin üzerine… Bombardıman sanki normal bir şeymiş de kara harekâtı çok daha kritikmiş gibi hava estiriliyor bir yandan da. Ama kara harekâtı olsa da olmasa da hastaneler, okullar bombalanıyor, çocuklar, kadınlar katlediliyor zaten. Evet ABD arada bir Filistinli sivillerin hayatlarını önemsermiş gibisinden laflar ediyor ancak sadece o kadar. “Gazze’deki rehinelerin kurtarılması ateşkes gerektiriyorsa bunu destekliyoruz” diyen ABD, Gazze’de çocukların, kadınların hayatları söz konusu olduğunda ise insani ateşkese evet demiyor, diyemiyor. Çünkü ABD içinde kırmızı çizgi denildiğinde algıladıkları tek şey kan, katliam ve gözyaşı…